Page 10 - EY-VG_Aralik_2019_v4
P. 10
Öte yandan, aynı Kanun’un 2. maddesinin birinci fıkrasının (b) Peki, ikametgâhın Türkiye’de bulunması ne anlam ifade ediyor?
bendinde "Mal" tabirinin, mülkiyete mevzu olabilen menkul ve Kanun burada Türk Medeni Kanunu’nun 19 Maddesi’ne atıf
gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen sair bütün hakları yapmış. İlgili madde ise şöyle:
ve alacakları ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Kanunun 16.
maddesinde ise gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu
çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin %20 oranında vergileneceği yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri
hükmü yer almaktadır. Yer verilen hükümler uyarınca e-spor olamaz.
organizasyonlarının ödüllü yarışmalar olarak nitelendirilmesi ve …”
bireysel katılım gösteren sporcuların ödül almaları halinde %20
oranında intikal vergisi ödemeleri gerekeceği düşünülmektedir Yukarıda Kanun’un yaptığı tanımlama elbette adres değişikliği
(2019 yılı için 5.760 TL’lik ödül tutarı intikal vergisinden yaptırmak için ziyaret edilen nüfus müdürlükleri veya dış
istisnadır). Ancak, yurt içindeki yarışmalardan alınan ödüller için temsilciliklerce etraflıca yapılan bir soruşturmaya temel teşkil
kesintinin yapılarak verginin vergi dairesine yükümlülüğünün etmiyor. Zira gerektiği durumlarda adres değişikliği yaptırmak
ödülü verene ait olduğunu belirtmekte fayda var. Yabancı kişilerin sorumluluğunda olup ilgili işlemler beyana dayalı olarak
organizasyonların ise böyle bir yükümlülükleri olmayacağından, yapılıyor (bazı durumlarda kişi adına ilgili adrese düzenlenmiş
buralardan alınan ödüllere ilişkin vergi yükümlülüğü varsa bu fatura, çalışma / oturma izni vb. belgeler talep edilebiliyor).
ödülü alan kişiye ait olacaktır. Ancak böyle bir işlemle ikametgâhı yurt dışında göstermenin,
fakat aslında Kanun’da ifade edildiği şekilde “Türkiye’de sürekli
b. Mükellefiyet türü kalma niyetiyle oturmaya” devam etmenin kişiyi dar mükellef
konumuna getirmeyeceğini söyleyebiliriz.
Bilindiği gibi hem bizim Gelir Vergisi Kanunumuz hem de küresel
uygulamalara göre mükellefler ikiye ayrılırlar. Gelir Vergisi Öte yandan, ilgili kişilerin Gelir Vergisi Kanunu’na göre
Kanunu’nda bu ayrımı tam mükellef (Türkiye’de yerleşik kişiler) Türkiye’de yerleşik sayılırken, aynı dönemde farklı bir ülkede, o
ve dar mükellef (Türkiye’de yerleşik olmayan kişiler) olarak ülkenin yerel mevzuatına göre yerleşik sayılması durumu da söz
görebiliriz. konusu olabilmektedir. Böyle bir durumda ise, mevcutsa ilgili
ülkeyle Türkiye arasında akdedilmiş çifte vergilendirmeyi önleme
Bu noktada Türkiye’de yerleşiklerin (tam mükellef) ve Türkiye’de anlaşması maddelerine göre mukimlik (yerleşik olma) sorunu
yerleşik olmayanların (dar mükellef) neye göre belirlendiğine ve çözümlenecektir.
nasıl vergilendiğine ilişkin kısaca bilgi vermekte fayda var.
Türkiye’nin akdettiği tüm anlaşmalarda mukimlik 4. maddede
Bu husus Gelir Vergisi Kanunu’nda, Kanun’un “Türkiye’de düzenlenmiştir. Bu maddede sorunun çözümü için belirlenmiş,
Yerleşme” başlıklı 4. maddesinde düzenlenmiştir: birbirini takip eden 5 kıstas mevcuttur. Kişinin nerede
mukim olduğuna, bu 5 kıstası takip ederek karar vermek
“Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır: gerekmektedir:
1. İkametgâhı Türkiye'de bulunanlar (İkametgâh, Kanunu 1. Daimi ev kriteri (kişi, daimi evinin bulunduğu devletin
Medeninin 19'uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan mukimi sayılır. Her iki devlette de daimi ev varsa 2. kıstasa,
yerlerdir); her ikisinde de yoksa 3. kıstasa geçilir).
2. Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan 2. Soysal ve ekonomik ilişki kriteri (kişinin sosyal ve ekonomik
fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini ilişkilerinin daha yoğun olduğu devlet, hayati menfaatlerin
kesmez.)”
merkezi olan devlettir. Bunun tespiti için de ailenin hangi
devlette yaşadığı, kişinin yatırımlarının nerede yoğunlaştığı
Aynı Kanun’un 3. Maddesi’nde ise şöyle denilmiştir:
vb pek çok durum değerlendirilir). Tespitin yapılamadığı
durumda, 3. kıstasa geçilir).
“Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde
ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler: 3. Kalmayı adet edinilen ev kriteri (kişi basit bir matematik
hesabıyla hangi devlette daha fazla kaldıysa, o ülkenin
1. Türkiye'de yerleşmiş olanlar; mukimi olarak değerlendirilir, eşitlik vb durumlarda 4.
…” kritere geçilir).
4. Vatandaşlık kriteri (kişi vatandaşı olduğu ülkenin mukimi
Yukarıda yer verilen maddeler uyarınca vergisel anlamda sayılır, ancak çifte vatandaşlık veya her ülkenin de vatandaşı
Türkiye’de yerleşik sayılmanız için iki ayrı koşul mevcut ve olmadığı bir durum mevcutsa 5. kıstasa geçilir).
bunlardan herhangi birinin tek başına bulunması yeterli sayılmış.
Yani ikametgâhınız Türkiye’deyse, Türkiye’de yerleşiksiniz, dünya 5. Karşılıklı anlaşma (bu mukimlik sorununu iki devlet
üzerinde nereden gelir elde ederseniz edin Türkiye’de vergi otoriteleri karşılıklı anlaşma yoluyla çözümleyeceklerdir).
vermeye mecbursunuz; eğer ikametgâhınız Türkiye’de değil ama
6 aydan fazla Türkiye’de bulunuyorsanız yine dünya üzerinde Yürürlükte bir anlaşma bulunmaması durumunda ise, her
nereden gelir elde ederseniz edin Türkiye’de vergi vermeye iki ülke otoritesinin de kişiyi kendi ülkesinde yerleşikmiş gibi
mecbursunuz. Geçici ayrılmalar 6 aylık sürenin hesabında değerlendirerek vergilemesi söz konusu olabilecektir.
dikkate alınıyor, ancak belirli ve geçici iş için Türkiye’ye gelen
kimseler ile tahsil, tedavi, seyahat ve istirahat amaçlı Türkiye’de Genel vergileme prensibi olarak, Türkiye’de yerleşik kişiler
bulunanların kalış sürelerinin 6 ayı geçmesi durumunda bile bu nereden gelir elde ederlerse etsinler bütün gelirleri üzerinden,
kimseler Türkiye’de yerleşik sayılmıyorlar. Türkiye’de yerleşik olmayan kimseler ise yalnızca Türkiye’den
elde ettikleri gelirler üzerinden Türkiye’de vergi ödemektedirler.
10 Aralık 2019