Page 8 - EY-VG_Aralik_2019_v4
P. 8
önce, e-spor faaliyetlerinin Gelişmekte Olan Spor Branşları Dolayısıyla, vergileme hakkının tespiti açısından Çifte
Federasyonu çatısı altında yapıldığı dönemde yapılmış. Yani Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması hükümlerine bakmak
idare görüşünü, e-sporcuların henüz ayrı bir federasyon gerektiğinde sporcuların vergilendirilmesine ilişkin olan
olarak örgütlenmediği, fakat gelişmekte olan bir spor branşı 17. maddeye göre işlem tesis edilmesi gerekeceği, ancak
olarak kuraş, paintball, kriket, korfbol, squash ve dalga sörfü Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nın “sporcuların”
gibi diğer sporlarla beraber, ilgili faaliyetleri yürüten bir çatı vergilendirilmesi ilişkin olan 17. maddeye göre işlem
federasyon altında faaliyet göstermekte olduğu bir döneme tesis edildiği için Gelir Vergisi Kanunu’na göre sporcuların
ilişkin bilgiler ışığında vermiştir. Dolayısıyla, belki de yeni faydalandıkları avantajlı oranlardan faydalanılabileceği şeklinde
bilgiler ışığında konunun idarece tekrar değerlendirilmesi fayda bir yanılgıya düşmemek gerekeceği düşünülmektedir.
sağlayacaktır. Fakat yine de söz konusu özelgede e-sporun
federasyon yapısına odaklanılmadığı ve bir e-spor tanımına yer III. E-sporcular nasıl vergilendirilir
verilerek bu tanımdan hareketle açıklama yapıldığı göz önünde
bulundurulduğunda, idarenin yaklaşımının e-sporun yürütülme Vergilendirmenin nasıl yapılacağıyla ilgili temel iki problem
ve yönetilme şekliyle değil, fakat icrasıyla ilgili olduğu da öne mevcut; bunlardan biri gelir unsuru ve vergi türü, diğeri de
sürülebilecektir. mükellefiyet türü. Bu iki hususa kısaca değinmek vergilendirme
açısından daha sağlıklı bir tespit yapabilmeyi olanaklı kılacaktır.
b. OECD’nin gözünden
a. Gelir unsuru ve vergi türü
Bilindiği üzere Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD),
bünyesinde Türkiye’nin de katıldığı çalışma grupları vasıtasıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde gelir unsurları şu
çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarına baz olan model şekilde sayılmıştır:
vergi anlaşmasına ilişkin güncellemeleri ve bu model
anlaşmanın maddelerinin yorumlanması işlerini yerine getiriyor. • Ticari kazançlar
Model anlaşmanın sporcuların vergilendirilmesine ilişkin 17. • Zirai kazançlar
maddesinde geçen sporcu kavramının, yorumlarda şöyle
açıklandığını görüyoruz: • Ücretler
• Serbest meslek kazançları
“’Sporcu’ teriminin hiçbir kesin bir tanımı verilmezken terim, • Gayrimenkul sermaye iratları
geleneksel atletizm müsabakaları katılımcılarıyla (örneğin • Menkul sermaye iratları
koşucular, atlayıcılar, yüzücüler) sınırlı değildir. Sporcu terimi
aynı zamanda, örneğin golfçüleri, jokeyleri, futbolcuları, • Diğer kazanç ve iratlar
kriketçileri ve tenis oyuncuları ile otomobil yarışçılarını da
kapsamaktadır.” Dolayısıyla kanun kapsamında bir kazancın “gelir” olarak
nitelendirilebilmesi için yukarıda sayılan gelir unsurlarından biri
Madde, aynı zamanda, bilardo, snooker bilardo, satranç ve briç olması gerekmektedir.
turnuvalarındaki gibi genellikle gösteri niteliğinde görülen diğer
faaliyetlerden gelen gelirlere de uygulanmaktadır. Esasında sporcuların aldıkları ödemelerle ilgili pek tartışmalı
bir durum mevcut değil. Zira, Gelir Vergisi Kanunu’nun 61.
Yorumlarda yer verilen sporcu kavramının geleneksel atletlerle maddesinde ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı
sınırlanmadığı ve geniş bir şekilde tanımlandığı anlaşılmaktadır. olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar
Hatta spor kavramı da aynı genişlikte yorumlanmış, geleneksel ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu
anlamda sporun dışına çıkıp gösteri olarak nitelendirilebilecek belirtildikten sonra şu hükümlere yer verilmiştir:
faaliyetleri de spor olarak değerlendirilmiştir. Her ne kadar
e-spor özelinde bir tartışma şimdilik mevcut değilse de yaygın Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret
kanaat, oldukça geniş tutulan “sporcu” tanımının e-sporcuları da sayılır:
kapsayacağı şeklindedir. …
6. Sporculara transfer ücreti veya sair adlarla yapılan ödemeler
Gelir İdaresi’nin “sporcu” kavramını dar bir perspektiften ve sağlanan menfaatler.
yorumlama refleksiyle, OECD’nin “sporcu” kavramını …
mümkün olduğunca geniş tutma arzusunu bir çelişki Yer verilen hüküm göz önüne alındığında sporculara transfer
olarak görmemek gerekir. Zira, Gelir İdaresi’nin sporculara ücreti veya diğer adlarla yapılan ödemelerin veya sağlanan
uygulanan avantajlı gelir vergisi oranlarına ilişkin uygulamanın menfaatlerin ücret olarak nitelendirileceği açıkça ifade
kapsamını sınırlı tutma eğilimi göstermesi, konudan ve edilerek sporcuların aldıkları ödemelere ilişkin bir gelir
haklılık – haksızlık bağlamından bağımsız olarak makul bir unsuru tartışmasının önüne geçilmiştir. Ancak, Gelir İdaresi
istem gibi görünmektedir. Ancak öte yandan, OECD’nin model Başkanlığı’nın Temmuz 2017’de verdiği ve yukarıda bahsi geçen
vergi anlaşması ve buna ilişkin uygulamalardaki en büyük özelgede e-sporcuların sporcu olarak nitelendirilmiyor olması,
motivasyonu genel anlamda küresel vergi sorunlarını çözüme gelir unsuruyla ilgili bir tartışmayı da beraberinde getirecektir.
kavuşturmak, sporcular özelinde ise vergileme hakkının hangi
ülkede olduğunun tespitini kolaylaştırmaktır. Bu nedenle, “Madem ki e-sporcular sporcu olarak nitelendirilmiyor, elde
kavramsal olarak spor ve sporcuyu tartışmaya açmak yerine, ettikleri gelir, hangi gelir unsurunun kapsamına giriyor?” sorusu
vergisel açıdan birbiriyle benzeşen grupları bir araya getirerek ise tek cevabı bulunmayan bir soru gibi görünüyor. Bu durumda
uluslararası düzeyde daha yalın ve basit bir vergilemeyi olanaklı vaka bazında değerlendirme yapmak uygun olacaktır.
hale getirmeyi amaçladığını söyleyebiliriz.
8 Aralık 2019