Page 14 - EY-VG_Aralık_2021_v3
P. 14

tarihinde tebliğ edildiğini, ayrıca davacının yazılı bir bildirimde   Özel daire bozma kararı
          bulunmaması durumunda 25.08.2012 tarihine kadar yıllık
          iznini, 25.08.2012-25.01.2013 tarihleri arasında 22 haftalık   7. Diyarbakır 1. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına
          ihbar önelini kullanacağı, TİS’nin 12/C fıkrası gereğince ihbar   karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
          süresini toplu olarak kullanmayı yazılı olarak bildirmediği   8. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 25.04.2017
          taktirde ihbar öneli müddetince günde 4 saat çalışacağı, toplu   tarihli ve 2017/18642 E., 2017/9418 K. sayılı kararı ile; “…
          olarak kullanmayı bildirdiği durumda 25.08.2012-09.11.2012   Davacının uyuşmazlık konusu olan ihbar süresince, davacıya
          tarihleri arasında 1. ihbar süresini (tam gün çalışarak),   kullanması yönünde ihtarlar yapılmış ise de; davacının bu süre
          10.11.2012-25.01.2013 tarihleri arasında 2. ihbar süresini   zarfında davalı işyerinde tam gün mesai ile çalıştığı uyuşmazlık
          (iş arama iznini) kullanacağının davacıya bildirildiği, davacının   dışındadır.
          bu bildirime istinaden 05.07.2012 tarihli yazılı beyanında 55
          yaşın Kanunda belirtilen iş sözleşmesinin feshi için geçerli ya   4857 sayılı Kanun'un 27. maddesinde; işçiyi fesihten sonraki
          da haklı sebeplerden olmadığını, bildirimde belirtilen toplu iş   hayata hazırlamak için, işverenin işçiye, yeni iş arama izni
          arama izni ile ilgili bir talebi bulunmadığını belirttiği, davacının   vermesi zorunlu tutulmuştur. Bildirim süresi sonunda işten
          fesih bildirimine itirazı üzerine müvekkili tarafından 01.11.2012   ayrılacağını bilen işçi, iş arama izni ile çeşitli girişimlerde
          tarihli yazı ile davacıya haklarının tekrardan hatırlatıldığını ve   bulunabilecektir. Bunun yanında davacının bu iznini sadece toplu
          halen iznini toplu olarak kullanabilme olanağının bulunduğunun   kullanmak isteği için talep etme şartı getirmişken, her gün için
          belirtildiğini, yazıda TİS’nin 13/A-1. maddesi gereğince   ayrı ayrı kullanılması halinde davalıya sorumluluk yüklenmiştir.
          ve objektif bir şekilde ve genel olarak gerçekleştirilen   Davalı işverenin bu madde kapsamında davacıya işten
          uygulamaya göre 25.01.2013 tarihinde emekliye ayrılmasının   çıkarılacağına dair ihtarda ve ayrıca yapılan izne dair hatırlatma
          kararlaştırıldığını, ihbar sürelerindeki iş arama izni kullanımı   içerikli ihtar ile iş arama iznini seçenekli olarak kullanabileceğini,
          konusunda tercihli sürelerin tarafına bildirildiği, bugüne kadar iş   ihbar süreleri ile açık tarihleri de içerecek şekilde bildirmiştir.
          arama izni konusunda herhangi bir yazılı talepte bulunmadığını,
          ihbar süresindeki iş arama izinlerinin davacı tarafından   Yasal düzenlemenin tümüne bakıldığında; maddede geçtiği
          kullanılması gerektiği, yazının 3. maddesinin (b) bendinde   şekli ile açık amacı işten ayrılacak olan işçiye “yeni iş bulması
          yer alan 2. ihbar süresinin 10.11.2012 tarihinde başlayacağı  için” iş aramasını sağlamaktır. İş arama izni dinlenme hakkı
          nı,10.11.2012-25.01.2013 tarihleri arasında iş arama iznini   değildir. İşveren bu doğrultuda yükümlülüğünü yerine
          toplu olarak kullanabileceğinin ihtar edildiğini, bu bildirime   getirmişken; davacı işçi ise bu hakkını izni kullanmayacağını
          de davacının fesih işleminin hukuki olarak geçerli olmadığını   bildirerek, eylemli olarak da çalışarak, kendi serbest iradesiyle
          daha önceki yazılı itirazını tekrar ettiğini beyanla 06.11.2012   bu hakkını kullanmama yönünde tercihte bulunmuştur. Söz
          tarihinde itiraz ettiğini, müvekkili işveren tarafından usulüne   konusu izin kullanma hakkı davacının kendisinin, üzerinde
          uygun bir fesih gerçekleştirildiği gibi iş arama izni kullanması   serbestçe tasarruf edebileceği bir haktır. Kendisine işveren
          konusunda işçiye bildirimde bulunulduğu ve izin verme   tarafından verilen ihtar ve ayrıca hatırlatmalara rağmen bu
          yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacıya bu konuda seçimlik   hakkını kullanmayıp daha sonra, bu yöndeki talebi, iş akdi artık
          hakların sunulduğu ve kendisine iki kez bildirimde bulunulduğu   fiili olarak da sonlandıktan sonra iş arama izninin amacına göre
          ancak davacının bu konuda beyanının bulunmadığını, talebi   artık iyi niyetli bir talep olmayacaktır. Bu doğrultuda işverenin
          bulunmadığı hâlde kendisine günde 4 saat çalışacağının   iş arama iznini kullandırmadığının kabulü doğru olmamıştır.
          belirtildiğini, bu noktada müvekkilinin kanuni yükümlülüklerini   Davanın reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar
          yerine getirerek işçiye yeni iş arama iznini TİS’ye uygun olarak   verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir…” gerekçesiyle hükmün
          sağladığını, iş arama iznini kullanıp kullanmama hakkına işçinin   bozulmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir.
          sahip olduğu işverenin sorumluluğunun bu izni sağlamakla   Direnme kararı
          sınırlı olduğu, bununla birlikte işçinin bu hakkını kötüye
          kullanarak işverenin yazılı bildirimlerini yanıtsız bıraktığını, bu   9. Diyarbakır 1. İş Mahkemesinin 21.12.2017 tarihli ve
          durumun işverence iş arama izninin verilmediğini değil, işçinin   2017/596 E., 2017/680 K. sayılı kararı ile; yasal düzenleme
          iş arama iznini kendi iradesiyle kullanmadığını gösterdiğini,   gereğince bildirim süreleri içinde işveren işçiye iş arama iznini
          davacının 2. bildirime karşı itirazında izninin kullandırılmadığına   vermek zorunda olup, işçinin bu süre içerisinde çalışmadığı
          ilişkin beyanda bulunmadığını ayrıca talep edilen alacağın   hâlde ücrete hak kazanacağı, davacıya iş arama izninin
          zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini   kullandırılmadığının ispatlandığı, davacı tarafından yapılan
          savunmuştur.                                        feshe itiraz edilmiş ise de bu itirazdan iş arama iznini kullanmak
                                                              istemediği sonucunun çıkarılamayacağı, bu sonuca varılsa
          Mahkeme kararı                                      dahi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 27. maddesine göre iş arama
          6. Diyarbakır 1. İş Mahkemesinin 20.11.2015 tarihli ve   izninde işçi çalıştırılır ise çalıştığı sürenin ücretinin zamlı
          2015/428 E., 2015/1499 K. sayılı kararı ile; iş sözleşmesinin   ödeneceğinin düzenlendiği, zamlı ücret ödendiğinin ise davalı
          feshedileceğinin bildirildiği tarih itibariyle 22 haftalık ihbar   işveren tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle direnme kararı
          süresinin 28.08.2012 tarihinden başlatılması gerektiği, raporun   verilmiştir.
          dosya kapsamına uygun denetime açık olduğu, delillerin   Direnme kararının temyizi
          değerlendirilmesi sonucunda mahkemenin emsal nitelikteki
          dosyaları da dikkate alındığında davacının bilirkişi tarafından   10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz
          hesaplanan iş arama izni alacağına hak kazandığı gerekçesiyle   edilmiştir.
          davanın kabulüne karar verilmiştir.

     14
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19