Page 17 - EY-VG_Aralık_2021_v3
P. 17
edilen net ücretine %5 genel sağlık primi eklenmek sureti ile Davalı cevabının özeti
sonuca gidilmesi gerektiği – Davada izin ücreti ile davacının
bilinen net ücretinden bilinmeyen brüt ücreti hesaplanırken Davalı vekili, davacının demirci olarak yurt dışındaki şantiyelerde
eklenecek kesintilerin ne olduğu konusunda uyuşmazlık 02.06.1990 - 01.01.1993, 10.04.1993 - 22.03.1994,
bulunduğu davacının bilinen net ücretinden bilinmeyen brüt 27.08.2002 - 14.01.2003, 19.10.2008 - 11.09.2012,
ücreti hesaplanırken davacı işçinin yurt içinde çalışan işçiler 12.09.2012 - 14.12.2012, 11.04.2013 - 30.04.2014 tarihleri
gibi brüt ücretinin tespit edilmesinin hatalı olduğu - O halde arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davacının görevine giren
mahkemece davacının ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik işlerin bitmesi ve davacının talebiyle sona erdiğini, davacının
sözleşmesi bulunmayan bir ülkede çalıştığı dikkate alınarak ihbar ve kıdem tazminatı talep hakkının bulunmadığını,
ücreti brütleştirilirken yalnızca dosya kapsamından tespit edilen davacının çalışmasının proje bazlı ve dönemsel çalışmalar olması
net ücretine %5 genel sağlık primi eklenmek sureti ile sonuca nedeni ile belirli süreli iş sözleşmesi esaslarına göre olduğunu
gidilmesi gerektiği. savunarak, davanın reddini istemiştir.
Özet: İşçi davada kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai İlk Derece Mahkemesi kararının özeti
ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna
ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. dayanılarak, iş sözleşmesinin haksız olarak davalı tarafından
İzin ücreti ile davacının bilinen net ücretinden bilinmeyen feshedildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar
brüt ücreti hesaplanırken eklenecek kesintilerin ne olduğu verilmiştir.
konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Yıllık izin ücreti beş yıllık
zamanaşımına tabi olup davalı vekili, davaya karşı yasal süresi İstinaf başvurusu
içinde açıkça zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Davacı işçinin
davalıya ait işyerinde kesintili olarak görev yaptığı, 14.01.2003 İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf
tarihinde çalışmasının sona ermesinden sonra davalı işyerindeki başvurusunda bulunmuştur.
bir sonraki çalışmasının 19.10.2008 tarihinde başladığı Bölge Adliye Mahkemesi kararının özeti
dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca
davacının 19.10.2008 dönemi öncesindeki çalışmalarına Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının
ilişkin yıllık izin ücreti alacağı, iş sözleşmesinin 14.01.2003 usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle,
tarihinde feshedildiği dikkate alındığında, dava tarihi itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1
zamanaşımına uğramıştır. Davacının 19.10.2008 tarihi maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar
öncesindeki çalışmalarının sonraki çalışmaları ile birleştirilmek verilmiştir.
suretiyle yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınması
hatalıdır. Davacının yıllık izin ücreti alacağında dosyada mevcut Temyiz başvurusu
imzalı yıllık izin talep formları ile bordrolarda yer alan yıllık Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili temyiz
ücretli izin tahakkukları dikkate alınmaksızın hüküm kurulması başvurusunda bulunmuştur.
da isabetsizdir. Davacının bilinen net ücretinden bilinmeyen brüt
ücreti hesaplanırken davacı işçinin yurt içinde çalışan işçiler Gerekçe
gibi brüt ücretinin tespit edilmesi hatalı olmuştur. O halde,
Mahkemece davacının Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı
sözleşmesi bulunmayan bir ülkede çalıştığı dikkate alınarak kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki
ücreti brütleştirilirken yalnızca dosya kapsamından tespit edilen bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde
net ücretine %5 genel sağlık primi eklenmek sureti ile sonuca değildir.
gidilmesi gerekmektedir.
2- 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Sözleşmenin sona ermesinde
Bölge Adliye-İlk Derece izin ücreti” başlığını taşıyan 59. maddesine göre, “iş
sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait
temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden
temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin
Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren
dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: başlar.” Belirtilen düzenlemede iş sözleşmesinin sona ermesi
halinde kullandırılmamış olan yıllık izin sürelerine ait ücretin
Davacı isteminin özeti
“ücret” niteliği özellikle vurgulanmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenliğin yurtdışı İş Kanunu’nun 32. maddesinin 6. fıkrasına göre iş
projelerinde 01.01.1984-30.12.2014 tarihleri arasında sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve
demirci formeni olarak çalıştığını, son aylık ücretinin net Kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam
1.900 USD olduğunu, iş sözleşmesine haksız olarak son olarak ödenmesi zorunludur. Aynı maddenin 8. fıkrasına göre
verildiğini, davalının işçileri ücretli/ücretsiz izne çıkardığını, ise, ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.
daha sonra işe başlatmadığını, bu sürede işçilere bir takım
belgeler imzalatıldığını ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 126.maddesinin
ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel 3.bendine göre, başkalarının maiyetinde çalışan veya
tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini müstahdemi olan kimselerin, hizmetçilerin, yevmiyecilerin ve
istemiştir.
Aralık 2021 Aralık 2021 17