Page 10 - EY-VG_Ekim_2023_v3
P. 10
Vergide Gündem
Cihan Bilaçlı
İşgücü piyasalarına dair yürüyen soruşturma
cezayla sonuçlandı
İşgücü piyasalarında maaşlar ve yan haklar gibi konularda rekabet edilmemesi ve
çalışan hareketliliğinin kısıtlanması yönünde rakipler arası yapılan anlaşmalara rekabet
hukuku vasıtasıyla müdahale edilmesi yönünde gelişen uluslararası eğilim ülkemizde
de yankı uyandırmış ve son üç yıldır gündemi meşgul etmekteydi. Geçtiğimiz yıl alınan
1
Özel Hastaneleri kararından sonra merakla beklenen soruşturma sonuçlandı ve 16
teşebbüse rekabete aykırı çalışan ayartmama anlaşmalarına taraf olmaları nedeniyle
2
yaklaşık 150 milyon TL idari para cezası verildii . Henüz resmî bir duyuru olmasa
da dosyada uzlaşan bazı teşebbüslerin yaklaşık 100 milyon TL ödediği de basında
3
bazı haberlere konu oldui . Gerekçeli karar yayımlanmadığı için kesin çıkarımlarda
bulunmak güç olsa da kısa karardan bazı önemli sonuçlara ulaşmak mümkün. Bu
sonuçlara değinmeden önce işgücü piyasalarında hangi davranışların rekabet ihlali teşkil
ettiğinden kısaca bahsetmek yararlı olabilir.
İşgücü piyasalarında rekabet ihlali oluşturan davranışlar
nelerdir?
İşgücü piyasalarında rekabet sınırlamaları farklı şekillerde meydana gelebilir. En başında
işverenler arası maaş sabitleme ve ayartmama anlaşmaları sayılabilir. Maaş ya da
çalışma şartlarının sabitlenmesine yönelik anlaşmalar rakip işverenlerin maaşın yanında
zam oranı, yan hak, tazminat, çalışma koşullarını belirlemeleri veya kontrol altında
tutmaları konusunda uzlaşmalarını kapsamaktadır. Kurul ücret tespit anlaşmalarının
4
alım kartellerinden farklı olmadığını belirtmektediri .
Çalışan ayartmama anlaşmaları rakip işverenlerin birbirinden çalışan almama,
transfer etmeme veya başvuruları kabul etmeme konularında uzlaşıya varmasını
ifade eder. Kurulun bu anlaşma türünü de pazar veya müşteri paylaşımından farklı
olmadığını belirterek kartel olarak değerlendirdiği vurgulanmalıdır. Ancak burada
rekabet hukukunun işverenler arası iletişimler ve uzlaşmayla ilgilendiği, işveren ve
işçi arasında düzenlenen sözleşmede Türk Borçlar Kanunu veya Türk Ticaret Kanunu
hükümleri uyarınca konulan rekabet yasaklarının rekabet hukuku kapsamında
değerlendirilmeyeceği ifade edilebilir. Kurul, iş akdinin sona ermesinden itibaren iki yıl
rekabet etmeme yükümlülüğü altına girmiş bir çalışanın iddialarını ele aldığı Kimyasal
5
Üreticileri kararında bu konudaki yaklaşımına net bir sınır çizmiştir: Başvuruya konu
edilen rekabet etmeme yükümlülüğü ise iki teşebbüs arasında değil, teşebbüsle gerçek
kişi olan çalışanlar arasındaki bir hususa ilişkindir. Bu durumda, teşebbüsler tarafından
çalışanlara getirilen rekabet yasakları, 4054 sayılı Kanun’un 2. maddesinde yer alan
kapsama girmemektedir.
Öte yandan bir çalışan ayartmama anlaşmasının işverenler arasında hâlihazırda
kurulmuş olan meşru bir işbirliğiyle (bir devralma sözleşmesi yahut hizmet sözleşmesi
gibi) ilgili olması durumunda analiz yöntemi değişebilecektir. Bu hallerde söz konusu
yasağın yan sınırlama olarak değerlendirilmesi mümkündür. Gereklilik, ölçülülük
1 22-10/152-62 sayılı karar.
2 https://www.rekabet.gov.tr/Dosya/isgucu-nihai-karar.pdf
3 https://www.ekonomim.com/sirketler/rekabet-kurumundan-16-sirkete-para-cezasi-
haberi-702987
4 20-01/3-2 sayılı Ege Konteynır kararı.
5 11-32/650-201 sayılı karar.
10 Ekim 2023