Page 3 - EY-VG_Nisan_2022_v3
P. 3
Kanunu’nun 112. maddesi uyarınca kıdem tazminatı olarak İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi
kabul edilen ek ödemenin gelir vergisinden müstesna tutulması 09.03.2021 tarih ve E. 2021/312, K.2021/631 sayılı
gerekirken kesinti yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, kararında; ihbar tazminatının işsizlik sebebiyle ve sosyal
GVK’nın 25. maddesinin 7 numaralı fıkrasının (b) bendinde güvenlik kapsamında yapılan bir ödeme olmadığını, GVK’nın
21/03/2018 tarihinde yapılan değişiklikle gelir vergisinden 61. maddesi uyarınca ücret niteliğinde olduğunu, 18 haftalık
muaf tutulacak tazminatlar arasına “iş sonu tazminatları, iş ihbar tazminatı ve 40 haftalık ek ihbar tazminatı ücret
güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödeme ve niteliğinde olduğundan, iade talebinin reddinde hukuka aykırılık
yardımların” da eklenerek konunun açıklığa kavuşturulduğunu, bulunmadığını, ilk derece mahkemesinin kısmen kabule ilişkin
İdarenin iş bu hükmün somut olayda uygulanması ve davacıya kısmın kaldırılması gerektiğine karar vermiş, davacının istinaf
yapılan ödemenin kıdem tazminatlarından istisna edilecek tutar başvurusunu da reddetmiştir.
hesabında dikkate alınması ve dolayısıyla ödemeler toplamı
üzerinden istisna uygulanması, istisnayı aşan tutarların ise Aykırılığın giderilmesi istemine konu kararlar arasında bulunan
2
ücret olarak gelir vergisine tabi tutulması yönündeki itirazını ise diğer kararlara ilişkin uyuşmazlıklar, iş akdinin ikale sözleşmesi
değişikliğin somut olay tarihinden sonra yürürlüğe girmiş olması ile feshedilmesine yönelik olmadığından ve sözleşmenin sona
nedeniyle yerinde görmemiş, dava konusu işlemi iptal etmiştir. ermesi neticesinde yapılan ödemeler, “tanıma-takdir-ödül”,
“fevkalade ikramiye”, “brüt ek ödeme” olarak adlandırıldığından
İstinaf incelemesini gerçekleştiren İstanbul Bölge İdare bu kararlar ile Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava
Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi 10.12.2020 tarih ve Dairesinin 18.03.2021 tarih ve E. 2020/1399, K.2021/413
E.2020/822, K.2020/2302 sayılı kararı ile maddenin sayılı kararına konu uyuşmazlıktaki maddi olaya benzer
uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 1 numaralı mahiyette olmadığından, bu kararlar aykırılığın giderilmesi
bendinde, işsizlik sebebiyle verilen tazminat ve yapılan istemine dair karar verilirken dikkate alınmamıştır.
yardımlar gelir vergisinden müstesna ödemeler arasında
sayıldığı, davacının iş akdinin emeklilik nedeniyle sonlandırıldığı, İlgili mevzuat
davacıya kıdem tazminatı ve kıdem tazminatına ilaveten ek
ödeme yapıldığı, ödenen kıdem tazminatı tutarı üzerinden Vergi Dava Daireleri Kurulunun hukuki değerlendirmesine
işverence gelir vergisi kesintisi yapılmadığı, dava konusu geçmeden önce kısaca bu konudaki mevzuatın geçmiş ve
ek ödemenin, kıdem tazminatı mahiyetinde olmadığı gibi güncel durumuna değinilmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz.
işsizlik sebebiyle yapılan bir tazminat ödemesi veya yardım Şöyle ki karara konu ikale sözleşmeleri, özünde 4857 sayılı
da sayılmayacağından ve emeklilik nedeniyle işten ayrılan İş Kanunu’nda (İşKa) düzenlenmeyen ve ancak Anayasa’nın
bir kişinin işsiz kaldığından da bahsedilemeyeceğinden, 48. maddesinde bahsi geçen “sözleşme özgürlüğü” ilkesinin
ek ödemenin GVK’nın 61. maddesi uyarınca ücret niteliği bir sonucu olarak uygulamada karşımıza çıkmış sözleşme
taşıdığından kuşku bulunmadığı, dolayısıyla yasal olarak tiplerindendir. İş bu sözleşme tipi doktrinde, “İşçi ile işverenin,
vergiden istisna edilmiş ödemeler arasında yer almadığından hâlihazırda geçerli olan bir iş sözleşmesini, sözleşme özgürlüğü
ücret olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek ilk derece kapsamı içerisinde karşılıklı olarak anlaşıp sona erdirmeleri”
mahkemesinin kararı kaldırılmış ve davanın reddine karar şeklinde tanımlanmaktadır. Yargıtay, 2008 yılından itibaren
verilmiştir. verdiği kararlarında doktrindeki görüşlere de itibar ederek ikale
sözleşmelerinin kötüye kullanılmasını büyük ölçüde engelleyen
İncelemeye konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava haklı ve kendi içerisinde tutarlı içtihatlar oluşturmuş, işveren
Dairesi 09/03/2021 tarih ve E. 2021/312, K.2021/631 sayılı feshine bağlı tazminatlar ve özellikle de iş güvencesiyle olan
kararında ise davacı tarafından, iş akdinin 14.07.2015 tarihi ilişkisi nedeniyle, işçinin ikale sözleşmesinin sonuçları hakkında
itibariyle ikale sözleşmesi uyarınca sona erdirilmesi üzerine aydınlatılmış olması ve en önemlisi işçinin bu sözleşmeyi
ödenen ilave 58 haftalık ihbar tazminatı üzerinden tevkif yapmakta makul bir yararının bulunması gibi kriterleri göz
edilen gelir vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikâyet önüne almaya başlamıştır.
başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali talep edilmiştir.
Nitekim, uygulamada da iş bu sözleşmeler ile iş akitlerinin
Edirne Vergi Mahkemesi, 03.11.2020 tarih ve E.2020/385, sona erdirilmesi çerçevesinde yapılan ödemelerin, gelir vergisi
K.2020/743 sayılı kararı ile davacıya ödenen 58 haftalık stopajına tabi tutulup tutulamayacağı, vergi idaresi ve yargı
ihbar tazminatı hususunda, kurumun yönetmeliği ile 15 mercileri nezdinde birçok ihtilaf ve görüş farklılıkları da doğuran
yıldan fazla hizmeti olanların 18 haftalık ihbar tazminatına tartışmalı bir konu olarak sıklıkla karşılaşılmaktadır.
hak kazanacağının belirlendiğini; ihbar için öngörülen
asgari sürelerin arttırılmış olduğunu, dolayısıyla ödenen 58 7103 sayılı Kanun’un 27.03.2018 tarihinde yayımlanması
haftalık ihbar tazminatının 40 haftalık kısmının ücret niteliği öncesinde, ikale sözleşmesi ile iş akdinin sona erdirilmesi
taşımadığını, GVK 25.md uyarınca vergiden istisna edilen sonucunda yapılan ödemelerin, gelir vergisi tevkifatına
tazminat ödemelerinden gelir vergisi stopajı yapılmaması tabi tutulup tutulmayacağı belirsizken bu hususta yapılan
gerektiğinden, 40 haftalık ihbar tazminatı üzerinden kesilen ödemelerin ücret olup olmadığı, ücret olarak değerlendirilmesi
gelir vergisine ilişkin kısmı iptal etmiş, diğer yönlerden davayı durumunda kıdem tazminatına isabet eden tutarın GVK’nın 25.
reddetmiştir. maddesindeki istisnadan yararlanıp yararlanmayacağı hususuna
dair de kesin bir görüş birliği söz konusu değildi.
2 İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesinin 31/12/2018 tarih ve E. 2018/3275, K.2018/4178 sayılı karar; İstanbul Bölge
İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesinin 26/12/2019 tarih ve E. 2019/2370, K.2019/3322 sayılı; İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi
Dava Dairesinin 04/03/2020 tarih ve E.2020/28, K. 2020/180 sayılı karar
Nisan 2022 3