Page 4 - EY-VG_Nisan_2019_v7
P. 4

tevkifatı belirleyen 2009/14594 sayılı BKK’nın eki Kararın   İnternet ortamında Türkiye’de mukim vergi mükelleflerinin
          1’inci maddesinin 1’inci fıkrasına “11” nolu bent eklendi.   yararlandığı “tam veya dar mükelleflerce” sunulan reklam
          Böylece, “Vergi Usul Kanunu’nun 11’inci maddesinin 7’nci   hizmetleri karşılığında elde edilen kazancın niteliğinin “ticari
          fıkrası kapsamındaki ödemelerden; internet ortamında verilen   kazanç” olduğu açıktır. Durum bu olunca, reklam hizmetleri
          reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti verenlere veya   karşılığında elde edilen kazanç Türkiye’deki bir iş yeri veya daimi
          internet ortamında reklam verilmesine aracılık edenlere yapılan   temsilcisi aracılığı ile elde edilmediği sürece Türkiye’de kurumlar
          ödemeler üzerinden 1.1.2019 tarihinden itibaren %0” oranında   vergisine tabi tutulmamaktadır.
          tevkifat yapılacak.
                                                              Nitekim Gelir İdaresi tarafından 6745 sayılı Kanun düzenlemesi
          Bu düzenlemeyle tam mükellef kurumlar tarafından “tam   öncesinde verilen B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 30-701 sayılı
          mükellefiyete tabi kurumlara” yapılacak reklam hizmeti   ve 23.2.2012 tarihli özelge ile yurt dışından sağlanan reklam
          ödemelerinde stopaj oranı “%0” olarak uygulanacak.   hizmeti ödemelerinde KVK tevkifatı ile ilgili görüş, “Türkiye ile
                                                              İrlanda Arasındaki Çifte Vergilendirme Anlaşması kapsamında
          Vergi Usul Kanunu’nun 11/7’nci maddesinin gerekçesinin “…   İrlanda mukimi şirketin, söz konusu Anlaşmanın 5’inci maddesi
          bilgi işlem teknolojilerinin yaygın olarak kullanıldığı alanlarda   kapsamında Türkiye'de bir iş yerine sahip olmaması ve
          kayıtlı ekonomiye geçişi hızlandırmak ve kayıt dışılıkla etkin   reklam hizmetini bu iş yeri vasıtasıyla vermemesi durumunda
          mücadele etmek…” olduğunu hatırlayalım.             söz konusu reklam hizmeti karşılığında elde edilecek ticari
                                                              kazançları vergileme hakkının yalnızca İrlanda'ya ait bulunduğu”
          Ancak Karar ile getirilen tevkifat oranları bu “amaca hizmet   şeklindedir.
          ediyor mu?” sorusu akla geliyor. Bunun nedeni, tam
          mükellefiyete tabi kurumlara uygulanacak “stopaj oranının   Diğer bir konu ise uluslararası vergileme ile ilgili
          %0” olarak belirlenmesidir. Dar mükelleflere yapılan benzer   düzenlemelerdir. Türkiye’nin imzaladığı “çifte vergilendirmeyi
          ödemelere “%15 tevkifat” uygulanırken, “Türkiye’de tam   önleme anlaşmaları” Türkiye’nin koyduğu rezervler dışında
          mükellefiyete tabi kurumların gelirlerindeki %0 stopaj” ile kayıt   esas olarak “OECD Vergi Anlaşma” modeline dayalıdır. “OECD
          dışılıkla mücadele edilebilecek mi?                 Model Anlaşma Rehberi” açıklamalarında da “artan elektronik
                                                              ticaret ile dijital ürünlerin”, “ticari kazanç” değil “gayri maddi
          Dolayısıyla düzenlemenin hedefi “internet veya dijital ortamdaki   hak ödemesi (royalty)” olup olmayacağı, ödemenin royalty olup
          reklam hizmetlerini vergileme ise tam mükellef kurumlara   olmaması yapılan ödemenin esasen ne için yapıldığının tespitine
          yapılan ödemelerin stopaj oranının “%0” olması, dar mükellef ve   bağlanmıştır. Fakat reklam hizmetlerinde bu tür bir tartışma söz
          Türkiye’de iş yeri olmayan dijital şirketleri “Türkiye’de faaliyete   konusu değildir. Çünkü reklam hizmetleri ticari kazanç olarak
          teşvik ve davet”  olmalı.                           değerlendirilmektedir.

          Şimdi düzenlemeyi vergi tekniği açısından değerlendirelim.  Normlar hiyerarşisinde Türkiye’nin imzaladığı “çifte
                                                              vergilendirmeyi önleme anlaşmaları” TBMM onayından geçerek
          4. Türkiye modeli “dijital ekonomi vergilemesi”     yasalaşmaları nedeniyle uluslararası anlaşma ve Kanun
          korumacılık mı?                                     olarak Anayasamızın güvencesi altındadırlar. Bu nedenle,
                                                              KVK’nın 35’inci maddesine göre çifte vergilendirmeyi önleme
          Dijital ekonominin kesinti yoluyla vergilenmesi, Vergi Usul   anlaşmalarının hükümlerinin saklı tutulduğu Kanun metninde de
          Kanunu’nun “vergi kesenlerin sorumluluğunu” düzenleyen   yer almıştır.
          11/7’nci maddesi değiştirilerek, “iş yeri tanımının yer aldığı”
          Vergi Usul Kanunu’nun 156’ncı maddesinde bir değişiklik   Bu çerçevede, Türkiye’nin imzaladığı anlaşmalarda Türkiye’de
          yapılmadan hayata geçirilmesi kanunilik ve Anayasaya aykırılık   hangi durumda iş yeri oluştuğu anlaşmaların 5’inci maddesinde
          tartışmalarını gündeme getirmiştir.                 yer almaktadır. Dolayısıyla, yapılan düzenlemeyle ticari
                                                              kazançlardan tevkifat, “çifte vergileme ile sonuçlanacağı için”
          Bu çerçevede, 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren geçerli “internet   uluslararası vergileme anlaşmaları ile uluslararası vergileme
          üzerinden verilen reklam hizmetlerinin stopaj yöntemi” ile   kurallarına da aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle, vergi
          vergilemesinin, Türk Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları   anlaşması imzaladığımız devletlerle de uyuşmazlıklara neden
          ve Türkiye’nin imzaladığı “çifte vergilendirmeyi önleme   olacaktır.
          anlaşmaları” sistematiğine uymadığı kanaatindeyim.
                                                              Bu uyuşmazlıkların başında “çifte vergilendirmeyi önleme
          Neden? Çünkü vergi sistemimizde reklam hizmetlerinin   anlaşmalarına dayalı tevkifat tutarlarının iadesi” talepleri
          “ticari faaliyet” kapsamında elde edilmesi sebebiyle kazancın   olacaktır. Çünkü kesinti yapılmasına gerek olmayan bir
          “ticari” niteliğidir. Türk vergi sistemimizde gelir “ticari kazanç”   durumda, dar mükelleflere yapılan ödemelerden vergi tevkifatı
          niteliğindeyse; elde edilen kazanç “bir iş yeri vasıtası” ile elde   yapılması halinde “çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması”
          edilmeli ve iş yerine atfedilen bu gelirin de “safi” olması esastır.   hükümleri gereği (ticari kazancın iş yerine atfedilemediği
          Gerek GVK gerekse KVK sistematiğimizde ticari kazançlar   durumda Türkiye’nin vergileme hakkı olmaması nedeniyle), dar
          stopaja tabi değildir. Yıllara sâri inşaat işlerindeki stopaj bu   mükellefler kesilen vergilerin iadesi için başvuruda bulunacaktır.
          uygulamanın istisnasını oluşturur. Fakat yıllara sâri inşaat
          işlerinde yapılan tevkifat safi kurum kazancına mahsup edilmek   Söz konusu vergilemenin yaratacağı bir diğer sorun da “çifte
          üzere yapılır ve kurum kazancı oluşmaz ise yapılan tevkifat   vergilemeye” neden olmasıdır. Bilindiği üzere “ticari kazanç”
          mükellefe iade edilir.                              üzerinden yapılan tevkifat tutarı, “yurt dışında ödenen vergi”
                                                              olarak “dar mükellef reklam hizmet sunucusunun” mukim


     4                                                  Nisan 2019
   1   2   3   4   5   6   7   8   9