Page 6 - EY-VG_Temmuz_2019_v2
P. 6

II. Genel olarak vergiye uyumlu mükelleflere        Diğer yandan, kurumlar vergisi mükellefleri yönünden ise
          vergi indirimi ve kapsamı                           kazanç ve irat türleri üzerinden bir ayrıma gidilmesi söz konusu
                                                              değildir. Zira kurumlar vergisi, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
          GVK’nın tekrar düzenlenen mükerrer 121. maddesinin   Kanunu (“KVK”)’nun 1. maddesinde öngörüldüğü üzere,
          1. fıkrasında, vergiye uyumlu mükelleflere, müteakip fıkrada   kurum kazancı üzerinden alınmakta olup; anılan maddenin
          belirtilen ve özü itibarıyla vergiye uyuma ilişkin birer ölçüt   2. fıkrası uyarınca kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna
          teşkil eden şartların sağlanması halinde yıllık gelir veya   giren tüm gelir unsurlarını, bir başka ifadeyle GVK’da sayılan
                                                                                               6
          kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden tarh olunan   tüm kazanç ve irat türlerini kapsamaktadır.  Dolayısıyla
          verginin, 1 milyon Türk Lirası’nı geçmemek kaydıyla %5’inin   mevcut mevzuat gereği, kurumlar vergisi yönünden vergiye
          indirileceği düzenlenmiş; böylece bahse konu vergi indiriminin   uyum indirimi uygulamasında kazanç ve irat türleri üzerinden
          uygulamasının vergi türleri, mükellefler ve miktarı yönünden   bir ayrıma gidilmesi mümkün değildir. Ancak, yasa koyucu,
          sınırları belirlenmiştir. 5                         finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar
                                                              vergisi yükümlüleri ile sigorta ve reasürans şirketleri ile
          İlk olarak belirtilmesi gerekir ki vergi indirimi uygulaması gelir   emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonlarını vergi indirimi
          vergisi ve kurumlar vergisi ile sınırlandırılmıştır. Bir başka   uygulamasının kapsamı dışında bırakmıştır.
          ifadeyle, gelir vergisi ve kurumlar vergisi dışında kalan vergi
          türleri için GVK’nın mükerrer 121. maddesi kapsamında bir   Son olarak, GVK’nın mükerrer 121. maddesinde, vergi indirimi
          vergi indirimi öngörülmemektedir.                   miktar yönünden sınırlandırılmıştır. Buna göre vergi indiriminin
                                                              miktar olarak üst sınırı, anılan hükmün son fıkrası gereği
          Bahse konu vergi indirimi uygulamasından yararlanabilecek   yeniden değerleme oranına göre güncellenmekte olup; 2019 yılı
                                                                                                     7
          mükellefler ilkesel olarak gelir vergisi mükellefleri ve kurumlar   için 1.200.000 Türk Lirası olarak uygulanmaktadır.
          vergisi mükellefleri olmakla birlikte, mükellefler yönünden   III. Genel olarak vergiye uyumlu mükelleflere
          kapsam, gelir türleri ve faaliyet gösterilen sektör gibi
          çeşitli hususlar üzerinden kısıtlanmıştır. Öyle ki gelir vergisi   vergi indiriminin şartları
          mükelleflerinden yalnızca ticari, zirai ve mesleki faaliyeti   GVK’nın mükerrer 121. maddesinin 2. fıkrasında, bahse konu
          nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar vergi indiriminden   indirim müessesesinden yararlanılmasında aranacak şartlar üç
          yararlanabileceklerdir. Anılan maddenin 1. fıkrasının son   bent halinde aşağıdaki şekilde sayılmıştır:
          cümlesinde ise vergi indiriminin uygulamasında yalnızca ticari,
          zirai ve mesleki faaliyetler neticesinde elde edilen gelirin esas   “1. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile
          alınacağı ifade edilmiştir. Bahse konu iki hükmün sistematik   bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni
          yorum metoduyla irdelenmesi halinde, yasa koyucunun vergi   süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye
          indiriminden yararlanacak gelir vergisi mükellefleri yönünden,   ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya
          gelir kavramının içeriğini teşkil eden kazanç ve irat türleri   pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.)
          üzerinden bir ayrıma gittiği görülmektedir.         ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni
                                                                                                            8
                                                              süresinde ödenmiş olması (Her bir beyanname itibarıyla 250
          Bu noktada, ticari, zirai ve mesleki faaliyetler üzerinden elde   Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali
          edilen gelir kavramının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.   sayılmaz. Vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen
          Ticari faaliyetlerden elde edilen gelirler, GVK’nın 37. maddesi   şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin,
          gereği ticari kazanç kapsamına; zirai faaliyetlerden elde edilen   şartların sağlanamaması halinde kanunlarında belirlenen tecil
          gelirler, GVK’nın 52. maddesi gereği zirai kazanç kapsamına ve   süresinin sonunu takip eden on beşinci günün bitimine kadar
          son olarak, mesleki faaliyetler üzerinden elde edilen gelirler,   ödenmesi şartıyla bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.),
          GVK’nın 65. maddesi gereği serbest meslek kazancı kapsamına
          girmektedir. Bu durumda, salt ücret, menkul sermaye iradı,   2. (1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında
          gayrimenkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve iratlar olmak   beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece
          üzere, GVK kapsamında sayılan diğer gelir unsurlarını elde eden   yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların
          mükelleflerin vergi indirimi kapsamı dışında bırakıldığı sonucuna   kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul
          ulaşılmaktadır. Gerçekten de bu sonuç, anılan Kanun’un   Kanunu’nun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre
          mükerrer 121. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinden   tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal
          teyit edilebilmektedir. Zira bahse konu hükümle, gelir vergisi   edilmiş sayılmaz.),
          mükellefleri için indirim tutarının hesaplanmasında, ticari, zirai
          ve mesleki faaliyetlerden kaynaklanan beyan konusu kazançların   3. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla
          toplam gelir vergisi matrahına oranının esas alınacağı kurala   vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde
          bağlanmıştır.                                       vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,”
          5  GVK’nın mükerrer 121. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi şu şekildedir:
           “Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık
           sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), bu
           maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’i,
           ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilir.”
          6  KVK’nın “Verginin konusu” başlıklı 1. maddesinin 2. fıkrası şu şekildedir:
           “Kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur.”
          7  Detaylı bilgi için, bkz. 305 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği. (30642 sayılı ve 31.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)
          8  İndirimden yararlanabilmenin birinci şartında yer alan 250 TL ibaresi, 30 Ocak 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7162 sayılı
              Kanun’un 3. maddesiyle değiştirilen halidir. Bu değişiklik öncesinde ilgili tutar 10 TL olarak uygulanmaktaydı.
     6                                                 Temmuz 2019
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11