Page 5 - EY-VG_Kasim_2021_v2
P. 5
Vergide Gündem
Av. Barış Can Erdemir
Fazla veya yersiz tahsil edilen vergilerin
iadesinde dikkate alınacak faiz oranı
tartışması: Yasal faiz ifadesinden ne
anlaşılmalı?
I. Giriş
Faiz, en basit tanımıyla, konusu paradan müteşekkil borçlarda alacaklının ilgili tutardan
1
yoksun kalmasının karşılığı olan bir tür semeredir. Tarihsel olarak faiz olgusu ilk
çağlardan bu yana ilkel ticari işlemlerle birlikte ortaya çıkmış; zaman içerisinde kimi
yasaklara ve benzeri toplumsal hassasiyetlere maruz kaldıysa da iktisadi hayatın
vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Bugün modern hukuk sistemlerinin tamamında faizin
kabul gördüğü ve borç ilişkilerinde yaygın şekilde uygulandığı söylenebilecektir.
Vergi hukukumuzda da fazla veya yersiz ödenen vergiler faiziyle birlikte iade edilmekte
olup, bu uygulama aslında göreceli olarak yeni sayılabilecektir. Uzun bir süre uygulama
aksi yöndeyken, fazla veya yersiz tahsil edilen vergiler nedeniyle mükelleflere yoksun
kaldıkları tutarların iadesinde faiz hesaplanması gerekliliği bugün tartışmasız bir şekilde
kabul edilmektedir. Bununla birlikte, iade edilecek tutar üzerinden faiz hesaplanırken
bunun hangi oran üzerinden yapılacağı, daha açık bir ifadeyle yasal faizin mi, yoksa tecil
faizinin mi dikkate alınacağı noktasında tartışmalar yaşanmakta olup, yargı mercilerince
her iki yönde de kararlar verildiği görülmektedir.
9 Eylül 2021 tarihli Resmî Gazete’de, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun (“VDDK”)
E. 2021/1 ve K. 2021/3 sayılı kararı yayımlanmıştır. Bahse konu VDDK kararı, fazla
veya yersiz tahsil edilen verginin iadesinde uygulanacak faiz oranına ilişkin bölge idare
mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi istemi hakkındadır. İsteme konu
aykırı kararlar, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin 2. Vergi Dava Dairesi ve 3. Vergi
Dava Dairesi arasındadır: 2. Vergi Dava Dairesi yasal faize hükmederken, 3. Vergi Dava
Dairesi yasal faiz olarak tecil faizinin anlaşılması gerektiği yönünde karar vermiştir.
II. Türk vergi hukukunda fazla veya yersiz verginin iadesinde
faize ilişkin sürecin kısa bir özeti
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112’nci maddesinde öngörülen gecikme faiziyle
verginin olması gerekenden geç tahakkuk etmesi sebebiyle yaşanan kaybın telafisi
öngörülmekteyken, mükelleflerin fazla veya yersiz olarak ödedikleri vergilerin iadesinde
herhangi bir faiz hesaplaması yapılmıyor; bu uygulama da iade edilecek vergiler için
1 Anayasa Mahkemesi’nin 15.12.1998 tarihli, E. 1997/34 ve K. 1998/79 sayılı kararında
faiz şu şekilde tanımlanmaktadır: “Faiz, kişi veya kurumların kullanımına terk ve tahsis edilen
nakdî sermayeye karşılık sermaye sahibi lehine oluşan medenî bir “semere” veya “ivaz”dır.
Ayrıca alacaklının zararını karşılama işlevi olan, edimini taahhüdüne uygun biçimde süresinde;
muaccel borcunu vadesinde ödemeyen borçlunun, bu süreden yararlanmış olma sonucu
alacaklı lehine doğan nakdî bir ödentidir.”
Kasım 2021 Kasım 2021 5