Page 6 - EY-VG_Haziran_2019_v4
P. 6
Nitekim yazımıza konu AYM kararında da mükelleflerin re’sen verilmediği, aksi halde beyannamenin kabul edilmediğinin
tarhiyat yapılmasını beklemelerinin uygun olmayacağı, kaldı ki gözlemlendiği ifade edilmiştir. Aynı dairenin 15.04.2014 tarih
bu hâlde başvurucular düzenlenecek vergi suçu raporu üzerine ve E.2010/7081, K.2014/1689 sayılı kararında da benzer
adli soruşturma ve kovuşturmaya da tabi tutulabilecekleri yönde karar tesis edilmiştir.
ifade edilmiştir. Ayrıca tarhiyat üzerine dava açılması hâlinde
gecikme faizi bu davanın reddine ilişkin kararın tebliğine Ayrıca 29.04.2015 tarih ve E.2014/6816, K.2015/1850 sayılı
göre hesaplanacak ve mükellefler daha fazla gecikme faizi kararı ile de İdarenin düzeltme beyannamesi vermeye zorlayan
ödeyebileceklerdir. Bu sebeple mükelleflerin düzeltme aksi takdirde re'sen işlem yapılacağını bildiren yazısı üzerine
beyannamesi vermeyi tercih etmekte oldukları belirtilmiştir. verilen düzeltme beyannamesine ihtirazi kayıt konulmasında
yasal bir engel olmadığına hükmedilmiştir.
1. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kararları
2. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu (“VDDK”) kararları
Danıştay 4. Dairesi’nin 31.05.2012 tarih ve E.2009/2613,
K.2012/2176 sayılı kararında “bir mükellefin alış yaptığı bazı VDDK kararlarındaki genel hüküm, kanuni süresinden sonra
mükelleflerin kod listesine alındığını görmesi üzerine korku ile verilen beyannamelere, düzeltme beyannamelerine veya
kendiliğinden verdiği beyannamelere koyduğu ihtirazi kaydın pişmanlıkla verilen beyannamelere konulan ihtirazi kayıtların
mükellefe dava açma hakkı vermeyeceği” yönünde hüküm tesis hüküm ifade etmediği ve beyanda bulunan kişiye dava açma
edilmiştir. hakkı sağlamadığı yönündedir.
Ancak yukarıdaki karardan farklı olarak Danıştay 4. Dairesi’nin Nitekim, VDDK’nın 11.12.2009 tarih ve E.2008/593,
29.04.2015 tarih ve E. 2015/539, K.2015/1849 sayılı kararı K.2009/655 sayılı kararında, yalnızca kanuni süresinde ihtirazi
ile mükellef lehine görüş değiştirmiş ve “özgür iradeyle değil de kayıt konularak verilen beyannamelere karşı dava açılabileceği
idarelerin zorlayıcı ve/veya haklarında cezalı işlem yapılacağına ifade edilmiştir.
ilişkin yazılara istinaden verilen beyannamelere” ihtirazi kayıt
konulabileceğine hükmedilmiştir. Aynı Dairenin 29.04.2015 VDDK’nın 27.06.2012 tarih ve E.2012/167, K.2012/300 sayılı
tarih ve E.2014/6816, K.2015/1850 sayılı kararında da benzer kararında ise kanuni süresi içerisinde ihtirazi kayıt konularak
yönde İdarenin düzeltme beyannamesi vermeye zorlayan aksi verilen beyannameler ile pişmanlık talepli olarak verilen
takdirde re'sen işlem yapılacağını bildiren yazısı üzerine verilen beyannamelerin sonuçları açısından farklılık arz ettiği hususu;
düzeltme beyannamesine ihtirazi kayıt konulmasında yasal bir
engel olmadığına, nitekim verilen beyannamelerin mükelleflerin “Beyannamenin pişmanlıkla verilmesi, süresi geçtikten sonra
serbest iradesini yansıtmadığına hükmedilmiştir. verilen bu beyannamenin, kanuni süresinde verilmiş sayılmasına
yol açmadığından ve sadece ceza kesilmesini önlediğinden,
Ancak Danıştay 4. Dairesi’nin 02.12.2015 tarih ve pişmanlıkla verilen beyannamelere ihtirazî kayıt konulması
E.2015/6462, K.2015/6173 sayılı kararında ihtirazi etkileyici bir sonuç doğurmadığı, bu yüzden, kanuni süresi
kaydın beyanname verme süresinde verilen beyannamelere geçtikten sonra pişmanlıkla verilen beyannameye ihtirazî kayıt
konulabileceğine hükmedilmiş olup, bu husus aynı daire konulmasına; kanuni süresinde ancak ihtirazî kayıtla verilen
nezdinde çelişik kararların mevcut olduğunu göstermektedir. beyannamelere bağlanan hukuksal sonucun tanınmasına da
olanak bulunmadığı”
Danıştay 9. Dairesi’nin ise konu ile ilgili mükellef lehine ve aynı
yönde kararlar tesis ettiği gözlemlenmektedir. gerekçelerine dayanılarak ifade edilmiştir.
Nitekim Danıştay 9. Dairesi’nin 29.12.2009 tarih ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 27.11.2013
E.2009/7171, K.2009/5341 sayılı kararı ile baskı ile verdirilen tarih ve E.2012/286, K.2013/558, 09.04.2014 tarih ve
düzeltme beyannameleri üzerine yapılan vergilemede isabet E.2014/68, K.2014/255, 26.11.2014 tarih ve E.2014/1131
görülmemiştir. K.2014/1167, 25.02.2015 tarih ve E.2014/1164, K.2015/20,
10.02.2016 tarih ve E.2015/1073, K.2016/141 sayılı
Yine Danıştay 9. Dairesi’nin 14.03.2013 tarih ve E.2012/5626, kararlarında da ihtirazi kayıtla beyan, “kanunlarında öngörülen
K.2013/1890 sayılı kararında ihtirazi kayıtla verdiği düzeltme zamanında verilen beyannameler” ile sınırlandırılmakta, “süresi
beyannamesi üzerine tahakkuk ettirilen vergilerin kaldırılması geçtikten sonra verilen beyannamelere konulan ihtirazi kaydın
istemiyle açılan davanın esasının incelenerek bir karar hüküm ifade etmeyeceği” vurgulanmaktadır.
verilmesi icap ederken, incelenmeksizin reddinde hukuki isabet
görülmediği yönünde karar verilmiştir. Söz konusu kararın 3. 27.02 2019 tarih ve 2015/15100 başvuru numaralı AYM
gerekçesinde düzeltme beyannamesinin idarenin isteği üzerine Kararı
verilmesi nedeniyle ortada davacının kendi özgür iradesi ile
verilmiş bir beyannamenin varlığından bahsetmenin hukuken Yazımızın da konusunu oluşturan AYM’nin 3 Nisan 2019
mümkün olmadığı ifade edilmiştir. tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 27.02.2019 tarih ve
2015/15100 başvuru numaralı kararı ihtirazi kayıtla verilen
Benzer yönde tesis edilen Danıştay 9. Dairesi’nin 27.3.2014 düzeltme beyannameleri üzerinden yapılan vergi tarhiyatlarına
tarih ve E.2011/6478, K.2014/1243 sayılı kararında; ve cezalarına karşı açılan davaların esası incelenmeden
mükelleflerce çoğunlukla idarenin baskısı sonucu ikinci bir reddedilmeleri nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine
beyanname verildiği, hatta verilen beyannameye dava açma ilişkindir.
hakkını saklı tutan ihtirazi kayıt konulmasına idarece izin
6