Page 10 - VEGUSUBAT2019
P. 10
Vergide Gündem
Av. Ege Ertutar
Vergi uyuşmazlıkları kapsamında mülkiyet
hakkının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
nezdinde değerlendirilmesi
Giriş
Gerek ülkemizde gerek dünyada, toplum halinde yaşamanın getirdiği ve kişinin devlete
karşı olan yükümlülüklerinden biri de vergidir.
Devlet, sosyal devlet ilkesinin gereklerini yerine getirmek amacıyla, vergilendirme
yetkisini kullanarak, kişilerden “vergi” adı altında para toplamakta ve kendisine yüklenen
vergi toplama görevini yerine getirirken zaman zaman vergi ödevlilerinin bazı temel hak
ve özgürlüklerine müdahale edebilmektedir. Kuşkusuz ki bu müdahale devlet ile vergi
ödevlileri arasında vergiye dayalı birtakım hukuki uyuşmazlıkları doğurmaktadır.
Vergi hukukunun temel kaynaklarından birini oluşturan ve Anayasa’da güvence altına
alınan “mülkiyet hakkı” vergilendirme sürecinin temel hak ve özgürlüklere uygun
1
olmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (“AİHS”),
sözleşmenin 4 Kasım 1950 tarihinde imzalanması ve 19 Mart 1954 tarihli Resmî
Gazete’de yayımlanması akabinde, onay belgesinin 18 Mayıs 1954’te Avrupa Konseyi
Genel Sekreterliği’ne tevdii edilmesi ile birlikte Türkiye açısından uluslarüstü belge
2
niteliğini kazanmıştır. Bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (“AİHM”)
nezdinde vergisel uyuşmazlıkların konu olduğu başvurularda ihlal edildiği iddia edilen
Sözleşmesel haklardan biri de Sözleşmeye ek 1 Numaralı Protokol’ün 1. maddesinde yer
3
alan “mülkiyet hakkı” olmuştur.
Vergi, başlı başına mülkiyet hakkına yönelik bir müdahaledir. Esas itibariyle bu müdahale
Devletin egemenlik gücünden kaynaklanmaktadır. AİHS de vergi konusunda Devletlere
geniş takdir yetkisi tanımıştır. Ancak AİHS’nin tanımış olduğu bu yetki sınırsız değildir.
İşbu makalenin konusunu, vergi yükümlüsünün mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiası
ile yaptığı başvurularda, bu müdahalenin haklı olup olmadığının değerlendirilmesinde
AİHM’nin dikkate aldığı ölçütler oluşturmaktadır.
1. Mülkiyet hakkı
Mülkiyet, en yalın haliyle “malik ile şey arasındaki bir ilişki” şeklinde
4
tanımlanabilmektedir. Mülkiyet kavramına ilişkin net bir tanıma yer verilmemekle
5
birlikte, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (“MK”) “Mülkiyet Hakkının İçeriği”
başlıklı 683. maddesinde mülkiyet hakkının içeriği düzenlenmiş olup ilgili madde hükmü
şu şekildedir:
“Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi
kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.”
1 Bundan böyle “AİHS” ya da “Sözleşme” olarak anılacaktır.
2 Bundan böyle “AİHM” olarak anılacaktır.
3 Gümüşkaya, Gamze, İnsan Hakları ve Vergilendirme: Mülkiyet Hakkı Yönünden İnsan Hakları
Avrupa Mahkemesi’ne Kişisel Başvuru, T.C İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Mali Hukuk Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2009, s.6.
4 Nazali, Ersin ve Demirci, Mehmet (2009), Mülkiyet Hakkı ve Vergilendirme (I), Vergi Dünyası,
Haziran 2009
5 RG 08.12.2001, s. 24607
10 Ş
Şubat 2020ubat 2020